The Furnace

Avustralya, iki yüzyıl önce ülkeyi sömürgeleştiren İngilizlerin tutumları sayesinde şiddetli bir tarihe sahiptir. Roderick MacKay'ın da yazdığı ilk uzun metrajlı filmi The Furnace'de, sadece kıtanın Yerli sakinlerine değil, aynı zamanda 'The Crown'un onaylamadığı hemen hemen herkese, şaşırtıcı bir şekilde de dahil olmak üzere, acımasız muamelenin uygulandığını görüyoruz. Bu insanlar arasında İngilizler, İrlandalılar ve İskoçların yanı sıra Afganlar, Hintliler, Persler ve Çinliler vardı. Altına hücum sırasında Batı Avustralya'nın kuzeyindeki uçsuz bucaksız bölgede 1890'ların sonlarında geçen sitemizde 1080p film izle ekran gücünde izleyeceğiniz The Furnace, sizi çekildiği arazi kadar sert ve herhangi bir savaş filmi kadar kanlı bir yolculuğa çıkarıyor.
Çöl benzeri taşra bölgelerinde ticaret yolları oluşturmak için buraya develeriyle getirilen Afganistan ve İran'dan (bugünkü İran) Müslümanlar ve Hindistan'dan Sihler ve Hindular olan "Ghan" devecileriyle tanışıyoruz. Bazıları Yerli kabilelerle yakın ilişkiler kurdu ve bugüne kadar bu çeşitli etnik gruplara atıfta bulunan isimler taşıyan Aborijinler var. Birkaç beyaz adamla şiddetli bir karşılaşmanın ardından, genç bir Afgan deveci Hanif (Ahmed Malek), eyer çantalarında iki çalıntı 400 ons Crown'la işaretlenmiş altın külçelerle kaçmakta olan yaralı bir hain Mal (David Wenham) ile birlik olur.  Hanif aslında bir Sih arkadaşı Sadhu (Mahesh Jadu) ile seyahat ediyordu ve ikisi Coobering (Trevor Jamieson) liderliğindeki yerel bir Aborijin grubuna yakınlaştı; Hanif'in özellikle kabilenin genç avcılarından biri olan Woorak'la dostça bir ilişkisi vardı.
Mal’ın gelişi, altına karşı farklı tavırları nedeniyle iki ortak arasındaki yolların ayrılmasına neden oluyor. Hanif kendi payıyla eve dönmeyi umuyor, ancak Woorak "sarı kayada" hiçbir değer görmüyor. Mal ve genç Afgan'ın külçeleri eritip tanımlanamaz hale getirmek için kitabın yasadışı fırınına gitmeleri gerekiyor. Ülkeyi geçerken, polislik konusunda "esir alma" yaklaşımına sahip acımasız bir adam olan Çavuş Shaw (Jay Ryan) başkanlığındaki küçük bir asker grubu tarafından takip ediliyorlar. Hanif ve Mal seyahat ederken birbirlerine karşı bir tür gönülsüz saygı geliştirirler; çünkü aralarındaki güç dengesi, tehlikeli yolculuklarının aşırı koşullarında ileri geri değişir. Taşradan kaçmak için, genç bir Afgan deveci, çalıntı altın tacı ile kaçan gizemli bir ormancıya düşer.